Hasılat Esaslı Kazanç Tespitinin Usul ve Esasları Detaylı Rehber
İçindekiler
Geçtiğimiz günlerde çıkan 309 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ uyarınca şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlar ve bu faaliyetlerinden yaptıkları hasılatlarının tamamını elektronik ödeme yöntemleriyle elde eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ilgili faaliyetlerden elde ettikleri vergiye tabi kazançlarının 193 sayılı Kanunun 113’üncü maddesinde düzenlenen Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti yoluyla tespit edilmesine ilişkin esasları sizlere anlatacağım.
- Uygulamaya katılım isteğe bağlı olup talepte bulunanlar yararlanabileceklerdir.
- Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin ;
- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunması,
- Bu faaliyetlerden elde edilen hasılatın tamamının elektronik ücret toplama sistemleri ile elde edilmesi.
- Gelir veya kurumlar vergisi bağlamında kayıtlı olduğu vergi dairesine ilgili yönteme katılmak istediğine dair yazılı talepte bulunulması şarttır.
- Söz konusu mükellefler, yazılı talepleri kabul edildiğine dair bildirimin kendilerine ulaştığı tarihi takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçeceklerdir.
- Aralık ayı içerisinde bağlı olduğu vergi dairesine yazılı talepte bulunup da şartları sağlayanlar için vergi dairelerince bir sonraki takvim yıl içerisinde kendilerine yazı ile bildirim yapılanlar, bildirimin yapıldığı takvim yılı başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçeceklerdir.
- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde vergiye tabi kazancın hasılat esaslı kazanç tespiti yöntemine göre hesaplanmasında bu faaliyete ilişkin katlanılan giderler dikkate alınmayacak ve bu yönteme göre tespit edilen kazanca herhangi bir indirim ve istisna uygulanmayacaktır.
- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen faaliyetlerin birlikte yürütülmesi halinde müşterek giderler, bu faaliyetleri ile ilgili olarak cari dönemde oluşan giderlerin toplam maliyetler içerisindeki oranı dikkate alınarak dikkate alınarak dağıtılacaktır. Bu dağıtım sonucunda müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen pay, diğer faaliyetlere ilişkin vergiye tabi kazancın ve gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
1- Yasal Düzenleme
7186 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle yeniden düzenlenen Gelir Vergisi Kanunu’nun 113’üncü maddesi tamamiyle aşağıdaki gibidir ;
“Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti:
Madde 113 – Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz.
Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit edilenlerin;
a- Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmaz.
b- Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
c- İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir.
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden yararlanamaz.
Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.
Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
2- Yararlanabilecek Mükellefler ve Şartları
- Hasılat esaslı kazanç tespiti yönteminden, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği hasılatın tamamını elektronik ücret toplama sistemleri ile sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinden sadece talepte bulunanlar yararlanabileceklerdir.
- Bu uygulamadan faydalanabilmek için ;
- Bu yöntemden yararlanmak isteyen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunması,
- Bu faaliyetlerden elde ettiği hasılatın tamamının elektronik ücret toplama sistemleri ile elde etmesi.
- Gelir veya Kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu ilgili vergi dairesine yararlanmak istediğine dair yazılı talepte bulunulması şarttır.
Yukarıdaki şartlar göz önüne alındığında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetiyle meşgul olup hasılatın tamamını elektronik ücret toplama yöntemiyle elde etmeyenler bu yöntemden faydalanamayacaklardır.
Örnek 1: (A), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşıma faaliyetinde bulunmaktadır. (A), bu faaliyetinden kaynaklanan hasılatının bir kısmını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla, diğer kısmını ise yolculardan nakden tahsil etmektedir. Buna göre, şehir içi yolcu taşıma faaliyetinden kaynaklanan hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde etmeyen (A)’nın, bu faaliyetine ilişkin olarak hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanması mümkün değildir.
Türmob
3- Başvuru Yapılması ve Başvuruların Değerlendirilmesi
Hasılat esaslı kazanç tespit uygulamasına geçmek isteyen mükelleflerin, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine bir dilekçe ile başvuru taleplerini iletmeleri gerekmektedir. Mükellefler başvuru sırasında bu uygulamadan faydalanma şartlarını karşıladıklarına dair belgeleri dilekçe ile birlikte sunmak zorundadırlar.
Vergi dairelerinde kendilerine gelen başvuruları bir ay içerisinde inceleyerek, şartları sağlamadıkları ve taleplerinin kabul olup olmadığı konusunda mükellefleri bir yazı ile bilgilendirmek zorundadırlar.
Talepleri kabul edilen mükellefler, söz konusu kabul edildiniz bildiriminin kendilerine ulaştığı tarihi takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti yöntemine geçeceklerdir. Bu bildirimi aralık ayı içerisinde yapıp kabul bildirimi takip eden yıl içerisinde gelen mükellefler ise bildirimin geldiği takvim yılının başından itibaren bu uygulamaya geçeceklerdir.
Yeni işe başlayan mükelleflerden kazançlarını bu usule göre tespit etmek isteyenlerin, işe başlama bildirimiyle birlikte hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak istediklerini ayrı bir dilekçe ile belirtmeleri gerekmektedir. Bu mükellefler, söz konusu taleplerinin kabul edilmesi halinde işe başlama tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanacaklardır.
Örnek 2: Ticari kazancı basit usulde tespit edilen (B), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmakta ve hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde etmektedir. (B), hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmek için 3/12/2019 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne başvuruda bulunmuştur. Vergi dairesince mükellefin başvurusu incelenerek, şartları taşıdığı tespit edilmiş ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçebileceği 19/12/2019 tarihinde kendisine bildirilmiştir. Buna göre, mükellef kendisine yapılan bildirim tarihini takip eden yılın başından, yani 1/1/2020 tarihinden itibaren bu faaliyetinden elde ettiği kazancını hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplayacaktır.
TÜRMOB
4- Kazancın Hesaplanması
1- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerden sağladığı hasılatın tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden mükelleflerin başvuruları bağlı oldukları vergi daireleri tarafından kabul edilenler, söz konusu faaliyetlerinden elde ettiği gayri safi hasılatın %10’unu bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak beyan etmekle yükümlüdür.
Örnek 3 ; Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen ve bu faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde eden (C), 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Vergiye tabi başka bir faaliyeti bulunmayan mükellefin, 2020 takvim yılına ait gayrisafi hasılatı ve giderleri aşağıdaki gibidir.
Gayri Safi Hasılat | Giderler | Kazanç | Beyan Edilmesi Gereken Kazanç |
90.000 ₺ | 70.000 ₺ | 20.000 ₺ | 9.000 ₺ |
Buna göre (C), 2020 takvim yılına ilişkin olarak vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının %10’u olarak hesapladığı (90.000 * %10) = 9.000 TL’yi vergiye tabi ticari kazanç olarak beyan edecektir. (C), 2020 takvim yılında hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne tabi olduğundan, şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin bu dönemdeki giderlerini ticari kazancının ve gelir vergisi matrahının tespitinde dikkate alamayacaktır.
2- Hasılat esaslı kazanç tespiti yönteminden faydalanan mükelleflerden 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38’inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme yöntemine göre vergilendirilenler, hasılat esaslı kazancın tespitinde bu faaliyetlerine ilişkin hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarı gayrisafi hasılat tutarı olarak dikkate alacaklardır.
Örnek 4: Münhasıran şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile iştigal eden ve bu faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (A) Ltd. Şti., bu faaliyetine ilişkin olarak 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Mükellef kurum, Ocak/2020 döneminden itibaren de Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmekte olup, 2020 takvim yılında bu faaliyetine ilişkin hesapladığı katma değer vergisi dâhil gayrisafi hasılat tutarı ve giderleri aşağıdaki gibidir.
Yurtiçi Satışlar (KDV dahil) | 767.000 TL |
Satışların Maliyeti | 580.000 TL |
Buna göre; (A) Ltd. Şti. 2020 hesap dönemine ilişkin olarak vereceği kurumlar vergisi beyannamesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının %10’u olarak hesapladığı (767.000 TL * %10) = 76.700 TL’yi vergiye tabi kurum kazancı olarak beyan edecektir.
3- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin vergiye tabi kazancın hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanmasında, bu faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmayacak ve bu usule göre tespit edilen kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmayacaktır.
Örnek 5: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti dolayısıyla adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilen 28 yaşındaki (Ç), bu faaliyetine 1/4/2020 tarihinde başlamış olup, vergi dairesine vermiş olduğu işe başlama bildirimi ekinde yer alan dilekçesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak istediğini belirtmiştir. (Ç), şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde etmektedir. (Ç), 5/7/2020 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu dilekçede, 1/7/2020 tarihinden itibaren konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine de başladığını bildirmiştir. (Ç)’nin 2020 takvim yılında söz konusu faaliyetlerinden elde ettiği gelirler ile maliyetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
2020 Takvim Yılı | Şehir içi Yolcu Taşıma Faaliyeti (1/4/2020-31.12.2020) | Konfeksiyon Ürünlerinin Perakende Satışı (1/7/2020-31/12/2020) |
Yurtiçi Satışlar | 300.000 TL | 530.000 TL |
Satışların Maliyeti | 260.000 TL | 480.000 TL |
Buna göre (Ç)’nin;
a) 1/4/2020-31/12/2020 tarihleri arasında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı (300.000 TL*%10) = 30.000 TL’dir.
b) 1/7/2020-31/12/2020 tarihleri arasında konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine ilişkin kazancı (530.000 TL– 480.000 TL) = 50.000 TL’dir.
(Ç)’nin, 2020 takvim yılına ilişkin vergiye tabi ticari kazancı toplamı (Konfeksiyon ürünlerinin satışından elde ettiği kazanç + hasılat esaslı kazanç)=(50.000 TL + 30.000 TL) = 80.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20’nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin tüm şartları taşıyan (Ç), 20/8/2020 tarihinde kamuya yararlı bir derneğe 5.000 TL tutarında nakdi bağış yapmıştır.
Buna göre (Ç), sadece konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde ettiği 50.000 TL için Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20’nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanabilecek, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı olan 30.000 TL, söz konusu istisnaya konu edilemeyecektir. Dolayısıyla (Ç)’nin 2020 yılına ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde, konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde ettiği kazancı genç girişimci kazanç istisnası tutarının altında kaldığından dikkate alınmayacak, sadece şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı dikkate alınacaktır.
4- Hasılat esaslı kazanç tespiti yöntemine geçen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetleri yanında vergiye tabi başkaca faaliyetlerinin veya kazanç ya da iratlarının bulunması halinde, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetlerini, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate almaları mümkün değildir. Bu mükellefler, diğer faaliyetlerinden dolayı elde ettikleri kazanç veya iratları nedeniyle 193 sayılı Kanunun 113’üncü maddesi hükmünden de faydalanamayacaklardır.
5- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Bu dağıtım sonucunda müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen pay, diğer faaliyetlere ilişkin vergiye tabi kazancın ve gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Örnek 6: (B) A.Ş., şehir içi yolcu taşıma faaliyetinin yanında otel işletmeciliği faaliyetinde de bulunmaktadır. Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti kapsamında hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (B) A.Ş., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. (B) A.Ş.’nin 2020 yılında söz konusu faaliyetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
Şehir içi Yolcu Taşıma Faaliyeti | Yurtiçi Satışlar | 500.000 TL |
Satışların Maliyeti | 420.000 TL | |
Otel İşletmeciliği Faaliyeti | Yurtiçi Satışlar | 750.000 TL |
Satışların Maliyeti | 580.000 TL | |
Müşterek Genel Giderler | 50.000 TL |
(B) A.Ş., şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işleri birlikte yaptığı için şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin gider veya maliyetini ve müşterek giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen payı vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate almayacak ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre tespit edilen kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulamayacaktır.
Buna göre; (B) A.Ş.’nin;
a) 2020 yılında otel işletmeciliği faaliyetine ilişkin;
- hasılat toplamı 750.000 TL,
- müşterek genel giderlerden otel işletmeciliği faaliyetine düşen pay tutarı, [50.000 TL * (580.000 TL / (420.000 TL + 580.000 TL))]= 29.000 TL dâhil maliyet toplamı, (580.000 TL + 29.000 TL) = 609.000 TL ve
b) 2020 yılında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı (500.000 TL * %10) = 50.000 TL’dir.
(B) A.Ş.’nin, 2020 hesap dönemine ilişkin kurum kazancı (hasılat toplamı– maliyet toplamı) + hasılat esaslı kazanç = [(750.000 TL– 609.000 TL) + 50.000 TL] = 191.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen [50.000 TL * (420.000 TL / (420.000 TL + 580.000 TL))] = 21.000 TL pay tutarının kurum kazancının ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.
Mükellefin hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancına herhangi bir indirim ve istisna uygulanmayacak ve bu tutar kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurum kazancından beyanname üzerinde indirilebilecek tutarların hesabında da dikkate alınmayacaktır.
6- Hasılat esaslı kazanç tespiti yöntemine geçen ve şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetleri yanında vergiye tabi başkaca faaliyetleri de bulunan mükelleflerce, söz konusu uygulama kapsamında bulunan ve bulunmayan faaliyetlerine ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, uygulama kapsamındaki faaliyete ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtlarının da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
5- Yöntemden Çıkış
1- Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin kazançları hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan mükellefler, bu usule geçtikleri tarihten itibaren iki yıl geçmeden bu usulden çıkamayacaklardır.
2- Bu usulden çıkmak isteyen mükellefler, iki yıllık sürenin tamamlanması kaydıyla, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine verecekleri dilekçelerine istinaden, takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden çıkabileceklerdir.
Örnek 7: Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde eden (D), 1/1/2020 tarihi itibariyle hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Buna göre; (D) 1/1/2022 tarihinden önce söz konusu usulden çıkamayacaktır.
(D), 15/7/2022 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine verdiği dilekçede takip eden yılın başından itibaren bu usulden çıkmak istediğini belirtmiştir. Buna göre (D), 1/1/2023 tarihinden itibaren vergiye tabi kazancının tespitinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünü uygulamayacaktır.
6- Yönteme ilişkin şartların kaybedilmesi
1- Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanan mükellefler hakkında, bu uygulamadan yararlandıkları dönemlerle sınırlı olmak üzere, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca bir takvim yılı içerisinde iki kez ceza kesilmesi halinde, bu mükellefler cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılı boyunca bu uygulamadan yararlanamazlar. Söz konusu mükellefler anılan fıkralar uyarınca ikinci cezanın kesildiği takvim yılının başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından çıkarlar.
Örnek 8: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile iştigal eden ve hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (C) Ltd. Şti., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. (C) Ltd. Şti.’ye bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından 25/10/2019, 2/1/2020 ve 5/2/2020 tarihlerinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Buna göre, uygulamadan yararlanılmaya başlanılan takvim yılından önce kesilen söz konusu ceza, (C) Ltd. Şti.’nin bu uygulamadan yararlanmasına engel teşkil etmeyecektir.
Öte yandan, (C) Ltd. Şti. hakkında hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçtiği 1/1/2020 tarihinden sonra, bir takvim yılı içerisinde Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin birinci veya ikinci fıkraları uyarınca iki kez özel usulsüzlük cezası kesilmesi nedeniyle mükellef kurum, 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanamayacak olup, cezaların kesildiği yılı takip eden iki takvim yılı boyunca da bu uygulamadan yararlanamayacaktır.
- Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanan mükelleflerin bu faaliyete ilişkin hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde etmemeleri halinde, bu mükellefler söz konusu durumların gerçekleştiği yılın başından itibaren bu uygulamadan çıkarlar.
Kaynaklar ;
1– Türmob İlgili tebliğ yazısı
2- İlgili Genel Tebliğ